Kadir Has Anadolu Lisesi

makalee

Edebi Bakış

Geleneğimizde merhaba nın hususi bir yeri vardır. Yaran sohbetleri onunla başlar. Dostluk, kardeşlik ve yeni bir başlangıcın simgesidir o. Bu ilk sayımızda biz de merhaba ile başlamak istedik. Yeni bir başlangıca, umutla bakılan yarınlara merhaba…

Bana ayrılacak bu bölümde elimden geldiği kadar geçmiş ile geleceğimiz arasındaki köprüye bir tuğla nispetinde de olsa hizmet etmeye gayret edeceğim. Edebiyat dersine ilk başladığımız zamanlarda

“Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?

Felekler yandı ahımdan muradım şem'i yanmaz mı? “(Fuzuli)

tarzında şiirle ilk karşılaşan öğrencilerimin şaşkın tepkilerini hatırlıyorum. Böylesi şeylere neden ihtiyaç var ki şeklindeki bakışlar daha çok. Bu sözlerin de ince bir ruh anlayışının meyvesi olduğunu; bu lezzeti tadabilmek için birazcık zahmete katlanmanın ağır bir iş olmadığını gördüler . Gülün dikeni var diye hiç ondan vazgeçmek olur mu? Çünkü söz her devirde, her dönemde kıymetli idi. Hele de yerli yerinde söylenen söz.

Söz ola kese savaşı

Söz ola kestire başı

Söz ola ağulu aşı

Bal ile yağ ede bir söz (Yunus Emre)

 

Ecdad söz söyleme sahasında da kahramanlık meydanlarında yazdığı destanları aratmayacak maharetler göstermiştir. Bu hazinelerin yeni yetişen nesilden esirgenmesi düşünülemez tabiî ki. Geçmişle bağlarını koparmış bir nesil köksüz ağaç gibi kuruyup devrilmeye mahkûmdur.

Şiir coşkun duyguların sanatlı ifadesidir. Şair hislerimizin tercümanıdır. Hissedip de ifade edemediğimiz duyguları bir şairin mısralarında bulduğumuzda hemen sahiplenir, dilimize dolarız. İnsan ruhu tarihin her döneminde benzer hislerle çalkalanmıştır. Bin sene önce yaşamış bir insanın sözünde de, dün söylenmiş şiirde de buluruz bazen aradığımız ifadeyi.

Eylülde melul oldu gönül soldu da lale

Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale diyen şairin , hem seslerle hem anlamla oynadığını görürüz. Yeni nesil şairlerimizin ifadelerinde de Türkçenin ayrı bir lezzetini ve anlamını buluruz. Kimi zaman hayatla alay eder görünür ama içten içe acısını da fısıldar sessiz çığlığıyla:

Benim de mi düşüncelerim olacaktı,

Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?

Sessiz sedasız mı olacaktım böyle?

Çok sevdiğim salatayı bile

Aramaz mı olacaktım?

Ben böyle mi olacaktım?

Diyen Orhan Veli'ye güler misin ağlar mısın? O kendi şiiri ve tarzı için “Garip” diyor ama pek de garibi olmadığımız duyguları dillendiriyor mısralarında.

Merhaba ile başladığımız bu yeni yayın organı aracılığı ile sizlerle buluşuyor olmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Devam eden sayılarımızda nice şair ve yazarımızı yad edip duygularını paylaşabilmek dileğiyle….

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol